Koronavirüs aşısı çalışmalarında son durum ne? Aşılama takvimi nasıl işleyecek? Maskelerden ne zaman kurtulacağız? Konunun uzmanları Radyo Trafik’te “Özay Şendir ile İnce Ayar” programında anlattı.
Radyo Trafik, ulaşım dışında toplumu ilgilendiren konularda dinleyicilerini bilgilendirmeye devam ediyor. Bugün başlayan ve Gazeteci Özay Şendir’in sunduğu “İnce Ayar” programında koronavirüs salgınında gelinen son durum ve aşı çalışmaları değerlendirildi.
Öncelikle ölümleri durdurmak istiyoruz!
Programın konuklarından Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Öztürk, aşı çalışmalarında gelinen son durumu anlattı. Çin’den gelen aşıların incelemelerinin sürdüğünü aktaran Öztürk, “14-15 günlük inceleme süresi bittikten sonra acil kullanım izniyle aşılamalar başlayacak. Bazı ülkelerin aksine biz öncelikle ölümü durdurmak istiyoruz. Bizim için önemli olan can. O yüzden biz daha ağır hastaların, ölümlerin daha çok görüldüğü yaşlı kesimi koruyacağız. Umarım bu yanlış bir karar değildir. Türkiye’nin risk gurubu sayısı aşağı yukarı 33 milyon. Başta ana riskli grubu aşılamış olacağız. ” şeklinde konuştu.
Yerli aşı ne zaman kullanıma girecek?
Prof. Dr. Recep Öztürk, Türkiye’nin Şubat ayı sonuna kadar 50 milyon doz aşı alacağını belirtirken, tarihleri belli olmayan anlaşmaların da olduğunu bildirdi. Öztürk, Faz III çalışmalarının tamamlanması halinde yerli aşının da Haziran ayına doğru kullanıma girebileceğini ifade etti.
Aşılama takvimi neden farklılık gösteriyor?
“Bizim tüm uygulamalarımız bilimsel verilere uygun olacak.” diyen Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Öztürk, “Türkiye aşı dozlarının uygulanmasında 28 günü tercih etti. Burada kesinlikle ilme aykırı bir şey yok. Koruma tedbirleri devam etmeseydi veya vakalar düşmeseydi doğal olarak 14 günü uygulayacaktık. Türkiye’nin 14-28 günü ile 9-12 haftalık arayı tercih eden İngiltere’nin durumu farklı. İngiltere, birinci dozu daha çok kesime uygulamak istiyor. Biz ise birinci doz ile ikinci doz arasında biraz daha antikor oluşturmayı hedefliyoruz. Bu, koruyuculuğu daha uzun süre sağlamak demektir.” açıklamasını yaptı.
Gebeler ve 18 yaşın altının aşılaması nasıl olacak?
Prof. Dr. Recep Öztürk, 18 yaş altı vatandaşların şu anda aşılama kapsamında olmadığını ancak yeterli aşı olursa Türkiye’nin tüm vatandaşlarını aşılamak isteyeceğini vurgulayarak, “İstemeleri halinde özellikle durumu riskli olan gebelere, rızası da olması halinde aşı yapılacak.” dedi.
Bir mucize gerçekleşiyor
Özay Şendir’in çiçek aşısının 104 yıl sonra bulunduğunu hatırlatması üzerine Prof. Dr. Öztürk, “Bilim çok hızlandı. İnsanlık, daha önce 20 senede yapılanı şu anda 2 haftada yapıyor. Aşının etkeninin genetiğini açığa koymak öyle çok kolay değildi eskiden. Bugüne kadar görülmemiş şekilde aşıya devletler de destek veriyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK bu işi doğrudan üstlendi.” değerlendirmesinde bulundu.
Nefes egzersizinin önemi
Özay Şendir ile İnce Ayar programının ilk konuklarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur ise koronavirüs konusunda nefes egzersizinin önemine dikkat çekti. Normalde nasıl nefes aldığımızın farkında olmadığımızı belirten Okur, nefes egzersizinde ilk etapta 5’e kadar sayarak burundan nefes alınmasının akciğerlere güzel bir hava dolmasını sağlayacağını kaydetti. Alınan nefesin yine 5’e kadar sayarak burundan verilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Okur, bunun 5 kez tekrarlanmasının ciğerler için yararlı olacağından bahsetti.
Maskelerden ne zaman kurtulacağız?
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur, maskelerden herkesin çok sıkıldığını, bir an önce eski günleri dönmeyi istediklerini anlatırken, “Ama bu maalesef çok yakın görünmüyor. O yüzden maskeler bizim en güzel, en değerli, en işe yarayan aksesuarlarımız olmak zorunda. Bunun için de maskeleri amacına uygun kullanmamız lazım. Koronavirüs bize çok şey öğretti. Olay marka değil, hayatta kalmak.” dedi.